Madde Bağımlılığı
Madde bağımlılığı, vücudun temel işlevlerinin bozulmasına yol açan maddelerin kullanılması ve vücuda zarar vermesine rağmen bu maddelerin kullanımına devam edilmesi olarak açıklanmaktadır. Madde kullanımı ilk başlarda az olsa da zamanla madde kullanım sıklığı ve dozu artar.
Aşağıdakilerden sadece 3'ünün 12 aylık bir süre içerisinde görüldüğü kişi bağımlıdır.
- Kullanılan madde miktarının sorunlara rağmen giderek artırılması
- Bırakma çabalarının boşa çıkması.
- Maddeyi sağlamak, kullanmak veya bırakmak için çok fazla zaman harcanması.
- Sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azaltılması veya bırakılması
Madde bağımlılığı oluşturan uyuşturucu maddelerinin her birinin farklı kimyasal özellikleri bulunmaktadır. Bu sebeple her bir maddenin etki ettiği mekanizmalar farklılık gösterebilir. Bu maddelerin uzun süreli kullanımlarında ise oldukça ciddi zararlar söz konusu olabilir. Geçmeyen halüsinasyonlar, sürekli mide bulantısı, baş ağrısı, içe kapanma, isteksizlik gibi kalıcı etkiler söz konusu olabilir.
Madde bağımlılığı karşısında hem birey hem de ailenin yapması gerekenler:
- Durumu kabullenip bir çözüm yolu için hem fikir olmak
- Madde kullanan kişiyi suçlar şekilde konuşmadan, samimi ve inandırıcı bir şekilde iletişime geçmek
- Hayal kırıklığı ve çaresizlik düşüncelerine takılmadan çözüm odaklı hareket edi
- Öfkelenmeyin ve sakince süreci yönetin
- Hayatın sonuymuş gibi davranmadan istikrarlı bir şekilde uzman desteği alın
Tedavi
Tedavi için yatılı psikiyatri merkezlerine ve psikiyatrlara başvurulabilir. Yatılı tedavi gerektiren bu süreçte kişiler 2-6 haftalık arındırma tedavisi alırlar. Bu tedaviden sonra en az 1 yıl kadar psikoterapi alınması, tedavinin kalıcılığını arttırır. Aynı zamanda bu süre zarfı içinde psikososyal etkinliklerde bulunulması kişi için olumlu birçok durum oluşturacaktır.