WhatsApp İletişim

baglanma stilleri nelerdir hayatimizi nasil etkiler

BAĞLANMA STİLLERİ NELERDİR? HAYATIMIZI NASIL ETKİLER?

Hepimiz dünyaya geldiğimizde çevremizde bulunan insanlarla etkileşimde bulunmaya başlarız. Gördüğümüz insanlar ve onların davranış kalıpları bizim yapımızın ve dünyaya bakış açımızın oluşmasında çok etkilidir. Özellikle de ebeveynlerimiz ile girdiğimiz etkileşimler, onlarla aramızdaki bağlanma şeklini oluşturur. Bahsedeceğim bağlanma şekilleri birer yetişkin olduğumuzda diğerleriyle kuracağımız ilişkiler için zemin oluşturur. Bu nedenle bağlanma şekilleri yaşam boyu etkisini hissettiğimiz bir kavramdır.


1)GÜVENLİ BAĞLANMA: Çocukluğunda ebeveynlerin ile kurduğun ilişki şu şekildeyse güvenli bağlanmayı sağlamışsınız demektir. Sana bakım veren kişi tarafından değerli olduğun hissettirilmişse, ihtiyaçların tutarlı ve düzenli bir şekilde karşılandıysa, destek aradığında onu yanında görebildiysen ve sevgi dolu bir dile maruz kaldıysan yüksek ihtimalle güvenli bağlanma ilişkisine sahipsiniz. Örneğin okuldan eve geldiğinde annenle gününün nasıl geçtiği konusunda sohbet ettiniz. Sohbet sırasında annene ödevini yapmadığın için öğretmeninin sana kızdığını söyledin. Annenin verdiği tepki ise davranışın hakkında anlayışlı ve sevgi dolu bir dille konuşmak oldu. Böylece sen de kendi davranışının anlamını ve sonuçlarını daha iyi anlamış, sorununu da annen ile paylaşıp destek gördüğün için de rahatlamış hissettin. Bahsettiğim bu küçük örnek, ebeveynin ile kurduğun bağlanma stilinin gündelik hayattaki yansımalarından biridir. Fakat burada önemli olan bir diğer nokta da güvenli bağlanmanın sağlanmış olması için istikrar kavramının yerinin farkında olmaktır. Çünkü aşağılayıcı söylemlere maruz kaldıktan sonra sakinleşince sevgi dolu bir dilin kullanılması veya ihtiyaçlarının bazen karşılanıp bazen hiç karşılanmaması gibi düzenden uzak tutumlar güvenli bağlanma ortamından uzaklaştırır. Güvenli bağlanma ilişkisi içerisinde olan çocuklar ebeveynleri yanlarından ayrıldıklarında üzülürler fakat ebeveyn geri döndüğünde de kolaylıkla sakinleşirler. Yabancı insanlar yerine ebeveynleri ile birlikte olmayı isterler çünkü kurulan ilişkinin de bir sonucu olarak ebeveyn ile vakit geçirmekten hoşlanırlar. Güvenli bağlanmayı sağlamak çocuk ve bakım verenin ikili ilişkisinin bir sonucudur ve bu durum çocuğun karakter yapısında da bazı sonuçlar doğurur. Bu çocuklar sonraki yaşantılarında özgüveni yüksek bireyler haline gelirler. Yakın ilişkilerden keyif alan, güven konusunda sorun yaşamayan, kendini ve duygularını ifade etmekten çekinmeyen ve ihtiyacı olduğunda destek almaktan korkmayan kişiler haline gelirler.

2)KAYGILI BAĞLANMA: Diğer bir bağlanma şekli ise kaygılı bağlanmadır. Kaygılı bağlanmanın ortaya çıkmasında etkili olan bazı nedenler vardır. Eğer çocukluk yaşantında ihmal edilmişsen, sıkça gerginlik olan bir ortamda yaşadıysan ve ihtiyaçların düzensiz olarak karşılandıysa ebeveynlerin ile kaygılı bağlanma ilişkisi kurmuş olabilirsin. Kaygılı bağlanma ilişkisine sahip olan çocuklar genellikle diğer insanlara şüpheyle yaklaşma eğilimi taşırlar. Ebeveynlerinden ayrıldıklarında reaksiyon gösterirler ve ebeveyn geri geldiğinde de dinginleşmiş bir hale gelmezler. Örneğin ebeveynleri arasında sıkça tartışma yaşanan bir çocuk, ev ödevlerini yaparken zorlandığı bir noktada annesine danıştı. Anne de çocuğun soruyu çözmesine yardım etti. Fakat bir başka gün çocuk tekrar yapamadığı soruyu çözmek için yardım almak istedi ve evde gergin bir ortam olduğu için anne buna vakit ayıramadı. Çocuk, destek almak istediğinde tutarsız bir davranış kalıbıyla karşılaştı ve ihtiyaçları bazen karşılanırken bazen karşılanmadı. Verdiğim bu örnekteki çocuk, kaygılı bağlanma geliştirmiş olabilir. Çocukluk yaşantısında kaygılı bağlanma geliştirmiş insanlar yetişkinlik dönemlerinde ise diğer insanlarla etkileşime girmek ve yakınlaşmak konusunda tereddüt hissedebilirler. Bir diğer özellikleri ise partnerlerinin onlarla yeterince iyi bir ilişki içerisinde olmadığından ve duygularına beklediği oranda karşılık alamadığından şikayet edebilir. Yaşadıkları ilişkiler onlara samimiyet ve sıcaklık hislerini çok fazla yaşatamadığında ise ayrılmayı tercih edebilirler.

3)KAÇINGAN BAĞLANMA: Son olarak da kaçıngan bağlanma türünden bahsedeceğim. Bu bağlanma türü ise çocuğun ihmalkar bir ebeveyn ile birlikte büyümesi sonucunda oluşur. Burada çocuk yeterince sevgi görmez ve kendi haline bırakılmıştır. Kaçıngan bağlanma geliştirmiş olan çocuk günlük yaşantısında ihtiyaçlarını kendi kendine karşılamak durumunda kalmış, ilgi görmemiştir. Çocuk yaşadığı bir zorlukta ebeveyni ile paylaşımda bulunduğunda tepki alamamıştır. Bu bağlanma türünü geliştirmiş olan çocuklar ebeveynlerinden kaçınma davranışı gösterebilirler ve onlar tarafından gelen ilgiyi reddetmeseler bile özellikle ilgi görme arayışında da değildirler. Eğer buna benzer bir aile yapısında yetiştiysen kaçıngan bağlanma ilişkisi geliştirmiş olabilirsin. Bu çocuklar yetişkin yaşantılarında kurdukları yakın ilişkilerde zorluk çekebilirler çünkü ilişkilere fazla duygu yatırımı yapmazlar. Yaşadıkları ilişki sona erdiğinde ise çok fazla etkilenmezler. Ayrıca stresli dönemlerde partnerlerini destekleme konusunda sıkıntı yaşayabilirler çünkü duygu, düşünce paylaşımı ve yakın bir ilişki kurmak konusunda sorun yaşayabilirler.

Bahsettiğim bu bağlanma stilleri ve yaşamlarımız üzerindeki olası etkileri kesin bir yargı içermez. Geliştirdiğimiz bağlanma şekilleri birbirinden farklı olsa da ilişki içerisinde olduğumuz çok fazla unsur vardır. Bu nedenle yaşamımızın seyri ve çocukluk yaşantımızın oluşturduğu duygu durumları değişiklik gösterebilir. Örneğin güvenli bağlanma stiline sahip olan birinin yaşantısında hiçbir problem yaşamadığı veya kaçıngan bağlanma stiline sahip insanların sürekli sorunlarla karşılaştığı gibi bir yargıda bulunamayız. Önemli olan karşılaştığın problemler karşısında çözüm üretme ve duygusal dengeni sağlayabilme yönünde farkındalık kazanmak ve bunun üzerine çalışmaktır.





Lütfen Bekleyin