BAĞLANMA STİLLERİ NELERDİR? HAYATIMIZI NASIL ETKİLER?
2)KAYGILI BAĞLANMA: Diğer bir bağlanma şekli ise kaygılı bağlanmadır. Kaygılı bağlanmanın ortaya çıkmasında etkili olan bazı nedenler vardır. Eğer çocukluk yaşantında ihmal edilmişsen, sıkça gerginlik olan bir ortamda yaşadıysan ve ihtiyaçların düzensiz olarak karşılandıysa ebeveynlerin ile kaygılı bağlanma ilişkisi kurmuş olabilirsin. Kaygılı bağlanma ilişkisine sahip olan çocuklar genellikle diğer insanlara şüpheyle yaklaşma eğilimi taşırlar. Ebeveynlerinden ayrıldıklarında reaksiyon gösterirler ve ebeveyn geri geldiğinde de dinginleşmiş bir hale gelmezler. Örneğin ebeveynleri arasında sıkça tartışma yaşanan bir çocuk, ev ödevlerini yaparken zorlandığı bir noktada annesine danıştı. Anne de çocuğun soruyu çözmesine yardım etti. Fakat bir başka gün çocuk tekrar yapamadığı soruyu çözmek için yardım almak istedi ve evde gergin bir ortam olduğu için anne buna vakit ayıramadı. Çocuk, destek almak istediğinde tutarsız bir davranış kalıbıyla karşılaştı ve ihtiyaçları bazen karşılanırken bazen karşılanmadı. Verdiğim bu örnekteki çocuk, kaygılı bağlanma geliştirmiş olabilir. Çocukluk yaşantısında kaygılı bağlanma geliştirmiş insanlar yetişkinlik dönemlerinde ise diğer insanlarla etkileşime girmek ve yakınlaşmak konusunda tereddüt hissedebilirler. Bir diğer özellikleri ise partnerlerinin onlarla yeterince iyi bir ilişki içerisinde olmadığından ve duygularına beklediği oranda karşılık alamadığından şikayet edebilir. Yaşadıkları ilişkiler onlara samimiyet ve sıcaklık hislerini çok fazla yaşatamadığında ise ayrılmayı tercih edebilirler.
3)KAÇINGAN BAĞLANMA: Son olarak da kaçıngan bağlanma türünden bahsedeceğim. Bu bağlanma türü ise çocuğun ihmalkar bir ebeveyn ile birlikte büyümesi sonucunda oluşur. Burada çocuk yeterince sevgi görmez ve kendi haline bırakılmıştır. Kaçıngan bağlanma geliştirmiş olan çocuk günlük yaşantısında ihtiyaçlarını kendi kendine karşılamak durumunda kalmış, ilgi görmemiştir. Çocuk yaşadığı bir zorlukta ebeveyni ile paylaşımda bulunduğunda tepki alamamıştır. Bu bağlanma türünü geliştirmiş olan çocuklar ebeveynlerinden kaçınma davranışı gösterebilirler ve onlar tarafından gelen ilgiyi reddetmeseler bile özellikle ilgi görme arayışında da değildirler. Eğer buna benzer bir aile yapısında yetiştiysen kaçıngan bağlanma ilişkisi geliştirmiş olabilirsin. Bu çocuklar yetişkin yaşantılarında kurdukları yakın ilişkilerde zorluk çekebilirler çünkü ilişkilere fazla duygu yatırımı yapmazlar. Yaşadıkları ilişki sona erdiğinde ise çok fazla etkilenmezler. Ayrıca stresli dönemlerde partnerlerini destekleme konusunda sıkıntı yaşayabilirler çünkü duygu, düşünce paylaşımı ve yakın bir ilişki kurmak konusunda sorun yaşayabilirler.
Bahsettiğim bu bağlanma stilleri ve yaşamlarımız üzerindeki olası etkileri kesin bir yargı içermez. Geliştirdiğimiz bağlanma şekilleri birbirinden farklı olsa da ilişki içerisinde olduğumuz çok fazla unsur vardır. Bu nedenle yaşamımızın seyri ve çocukluk yaşantımızın oluşturduğu duygu durumları değişiklik gösterebilir. Örneğin güvenli bağlanma stiline sahip olan birinin yaşantısında hiçbir problem yaşamadığı veya kaçıngan bağlanma stiline sahip insanların sürekli sorunlarla karşılaştığı gibi bir yargıda bulunamayız. Önemli olan karşılaştığın problemler karşısında çözüm üretme ve duygusal dengeni sağlayabilme yönünde farkındalık kazanmak ve bunun üzerine çalışmaktır.