ANKSİYETEYİ ANLAMAK
Kendimizi tehdit altında hissettiğimizde vücudumuzun sempatik sinir sistemi adı verilen bir bölümü harekete geçer. Kaygı ve stres olarak algıladığımız şey aslında bu aktivasyonun sonucudur. Bu tehdit tepkisi çok sık tetiklenirse kaygı sürekli bir sorun haline gelebilir. Bu aşırı uyarılma genellikle beynimizin tehditlere ve tehlikelere aşırı odaklanmış hale gelmesinden kaynaklanır. Bunun anlamı korku ve endişeyle tepki vermeye daha yatkın olduğumuzdur. Ayrıca kaygı ve stresle etkili bir şekilde nasıl baş edeceğimizi öğrenememiş olabiliriz.
Kaygıdaki gerçek şu ki, kaygının hızını ve şiddetini arttıran yine biziz. Neyse ki kaygının bir fren pedalı da var ve kaygı arttığında onu nasıl kullanacağımızı öğrenebiliriz.
DOĞAL BİR FREN MEKANİZMASI
Anksiyetenin doğal frenleme mekanizmasına parasempatik sinir sistemi denir. Sinir sistemimizin bu kısmı tipik olarak "dinlenmek ve sindirmek" ile bağlantılıdır. Endişeli veya stresli hissettikten sonra bizi sakin bir duruma döndürmekten de parasempatik sistem sorumludur. Bu, en az bir nedenle önemli bir bilgi parçasıdır. Bize kaygının durdurulamaz bir güç olmadığını, aslında doğası gereği durdurulabilir olduğunu söyler. Kaygı, bir fren sistemiyle birlikte gelir.
Belki içinizden söyle düşünüyorsunuz: "Söz konusu fren sistemi üzerinde hiçbir kontrolümüz yoksa bunun ne önemi var?" Bu mantıklı bir soru, ama mesele şu ki bizde tam da bu var! Kaygıyı doğrudan kapatamayabiliriz, ancak kesinlikle frenleri etkinleştirmeyi seçebiliriz.
VAGUS SİNİRİ VE FRENLERİMİZ
Parasempatik sistem kişi vücutla iletişim kurduğunda bunu öncelikle vagus siniri yoluyla yapar. Dikkat edilmesi gereken nokta, bunun iki yönlü bir iletişim olduğudur. Beyin vücudumuza rahatlamasını söyleyebilir ama aynı şekilde vücut da beyne rahatlamasını söyleyebilir. Vagus sinirini uyararak beyni sakinleştiren güçlü bir sinyal gönderebiliriz. Enteresan bir şekilde anksiyetede hızla azalma görülür.
VAGUS SİNİR STİMÜLASYONU
Vagus sinirini uyarmanın en kolay yolu gevşeme teknikleridir. Bununla birlikte, bir tekniğin daha etkili olduğu görünmektedir. Bu karın nefesi. Karın nefesi, vagus siniri simülasyonu yoluyla parasempatik sinir sistemini harekete geçirir. İsterseniz hemen karın nefesini deneyebilirsiniz. Tek yapmanız gereken dik oturmak, gözlerinizi kapatmak ve beş yavaş ve derin nefes almak. En iyi sonuçlar, nefes verme süresinin nefes alma süresinden yaklaşık iki katı uzunluğunda yapılmasıyla elde edilir.
Herhangi bir beceri gibi, abdominal nefes alma da ustalaşmadan önce biraz pratik gerektirir. Ayrıca meditasyon, aşamalı kas gevşemesi veya yogayı deneyebilirsiniz. Tüm bu gevşeme teknikleri vagus sinirini uyaracak ve parasempatik sistemi harekete geçirecektir.
Günlük yaşamda stresimizi kontrol edebileceğimiz bir tekniğe değindim. Fakat uzun zamandır sürekli bir strese maruz kaldıysanız terapi etkili olacaktır.